Ölüye Bağışlanan Ameller
Şuna da dikkat edilmesi gerekir ki; hacc, sadaka, oruç vb. gibi iyi ve hayırlı işlerin, ölüye niyabeten (ölünün yerine) yerine getirilmesi, mükâfat ve sevabı gerektirir ve bu mükâfatlar ve faydalar berzah âleminde ölüye ulaşacaktır.
İmam Cafer Sâdık’ın (a.s) talebelerinden biri olan Muaviye İbn Veheb şöyle der:
İmam Cafer Sâdık’a: “Kişinin ölümünden sonra, ona ulaşan şey nedir?” diye sordum.
Cevap olarak buyurdu ki: “Ona niyabeten yapılan hacc, sadaka ve oruç ulaşır.”[1]
İmam Rıza (a.s) da şöyle buyurur:
Hiçbir mümin yoktur ki bir müminin kabrini ziyaret eder de Kadr Sûresi'ni yedi defa okursa, Allah o kabir sahibini bağışlamış olmasın.[2]
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur:
Dirilerin, ölülere hediyeleri, dua ve istiğfardır.[3]
Derler ki: Horasan’da bir kral dünyadan göçer, oğlu onu rüyada görür ve ona şöyle der: “Ey Kral!”
Baba ona: “Bana kral deme! Çünkü benim krallığım ve saltanatım elimden çıktı. Aksine bana “Ey esir!” de, ey merhametli oğlum! Her yemek yediğinde bana da ulaştır. Şöyle ki; o yemekten az bir şeyi, sevabı bana ulaşması niyetiyle köpeklere ve kedilere ver. Zira bu bağışlara çok ihtiyacım var.”[4]
(Reklamlara tıklayın lütfen)
[1]- el-Mehâsinu’l-Berkî, s. 72; Bihâr, c. 6, s. 296.
[2]- Mehaccetu’l-Beyzâ, c. 8, s. 290.
[3]- age, s. 291.
[4]- ed-Dîn Fî Kasas, c. 2, s. 63.
Şuna da dikkat edilmesi gerekir ki; hacc, sadaka, oruç vb. gibi iyi ve hayırlı işlerin, ölüye niyabeten (ölünün yerine) yerine getirilmesi, mükâfat ve sevabı gerektirir ve bu mükâfatlar ve faydalar berzah âleminde ölüye ulaşacaktır.
İmam Cafer Sâdık’ın (a.s) talebelerinden biri olan Muaviye İbn Veheb şöyle der:
İmam Cafer Sâdık’a: “Kişinin ölümünden sonra, ona ulaşan şey nedir?” diye sordum.
Cevap olarak buyurdu ki: “Ona niyabeten yapılan hacc, sadaka ve oruç ulaşır.”[1]
İmam Rıza (a.s) da şöyle buyurur:
Hiçbir mümin yoktur ki bir müminin kabrini ziyaret eder de Kadr Sûresi'ni yedi defa okursa, Allah o kabir sahibini bağışlamış olmasın.[2]
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur:
Dirilerin, ölülere hediyeleri, dua ve istiğfardır.[3]
Derler ki: Horasan’da bir kral dünyadan göçer, oğlu onu rüyada görür ve ona şöyle der: “Ey Kral!”
Baba ona: “Bana kral deme! Çünkü benim krallığım ve saltanatım elimden çıktı. Aksine bana “Ey esir!” de, ey merhametli oğlum! Her yemek yediğinde bana da ulaştır. Şöyle ki; o yemekten az bir şeyi, sevabı bana ulaşması niyetiyle köpeklere ve kedilere ver. Zira bu bağışlara çok ihtiyacım var.”[4]
(Reklamlara tıklayın lütfen)
[1]- el-Mehâsinu’l-Berkî, s. 72; Bihâr, c. 6, s. 296.
[2]- Mehaccetu’l-Beyzâ, c. 8, s. 290.
[3]- age, s. 291.
[4]- ed-Dîn Fî Kasas, c. 2, s. 63.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder