Müslümanlar, Bedir Savaşı'nda müşrikleri yenip zafer kazandıkları ve Kureyş’in büyüklerinden bir topluluk öldürüldüğü vakit, Hz. Peygamber (s.a.a), düşmanın cesetlerini Bedir kuyusuna atmalarını emretti. Ardından Peygamber (s.a.a), kuyunun başında durarak ölüleri hitaben şöyle buyurdu: “Sizler, Allah’ın Resulü için çok kötü komşular idiniz. O’nu Mekke’den sürgün ettiniz, dahası birlik olup onunla savaşa kalktınız. Şimdi de ben, Allah’ın bana vaat ettiğinin hak olduğunu gördüm.”
Ömer İbn Hattab dedi ki: “Ey Allah’ın Resulü! Ruhları bedenlerinden ayrılan cesetlerle konuşmanın ne faydası vardır?”
Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ey Hattab’ın oğlu! Sus! Allah’a yemin olsun ki sen, onlardan daha iyi duyuyor değilsin. Ben şöyle yüzümü onlardan çevirince, onlarla, ellerinde demir gürzlerle onları tutan melekler arasında bir mesafe kalmaz.”[1]
Bu olay, bazı rivayetlerde de şöyle geçer: Hz. Peygamber (s.a.a), müşriklerin ileri gelenlerinin öldürülüp atıldığı kuyunun başına gelip onların bir bir adlarını zikretti ve şöyle buyurdu: “Ben Allah’ın bana vaat ettiğini gördüm ve hak buldum. Acaba sizler de size verilen vaadi hak buldunuz mu?”
Orada hazır bulunanlardan biri şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Ölülerle mi konuşuyorsun?”
Peygamber (s.a.a) buyurdu: “Canım elinde olana yemin olsun ki onlar, benim sözümü sizlerden daha iyi duyuyorlar. Ama cevap veremiyorlar.”[2]